a mí, a ti gibi ifadeler, hoşlanan kişiyi
vurgulamak amacıyla kullanılır. Kullanmakmak zorunlu değil.
• A mí me gusta
comer en casa pero a él no le gusta. - Evde yemeyi severim ama o sevmez.
• A ella le gusta bailar pero a mí no me gusta. - O dans
etmekten hoşlanıyor ama ben hoşlanmıyorum.
• DİKKAT
- Gustar’dan sonra
belirteceğin fiili infinitivo, yani mastar haliyle kullanmalısın. Yukarıda
göstermiş olduğum örnek cümlelere bakacak olursan a mí me gusta + comER
ya da a ella le gusta + bailAR
şeklinde yani mastar halinde belirtmişim.
- A mí, a él, a ellos gibi zamirler yerine isim belirterek de
kullanabilirsin (a + isim). Aşağıdaki örnekle birlikte daha iyi anlayacağını
düşünüyorum.
• A Murat le gusta mucho España.
Murat İspanya’yı çok seviyor.
• Al hombre le gusta mucho Ankara.
Adam Ankara’yı çok seviyor.
• Yukarıda bahsettiğim yapı presente yani geniş zamanda ifade ederken kullanıyor. Diğer zamanlarda (tense) kullanımı şu şekilde:
- Preterite: gustó - gustaron
- Imperfect: gustaba - gustaban
- Future: va a gustar - van a gustar / (gustará - gustarán)
- Conditional: gustaría - gustarían
• Al hombre le gustó
mucho España.
Adam İspanya’yı çok sevdi.
• ¿Yo te gustaba?
Benden hoşlandın mı?
• Gustar fiilini detaylı bir şekilde anlattığımı düşünüyorum.
Gelelim gustar fiiline benzeyen fiillere ve örneklendirmeleri genişletme
faslına.
GUSTAR GİBİ KULLANILAN BAZI FİİLLER
Doler: ağrımak
Aburrir: bunaltmak, can sıkmak
Agradar: beğenmek, hoşuna gitmek
Parecer: görünmek
Encantar: büyülemek, hayran bırakmak
Caer bien: sevmek, iyi geçinmek
Caer mal: kötü geçinmek, sevmemek
Fascinar: büyülemek, cezbetmek
Faltar: eksik olmak
Importar: önemli
olmak
Convenir: uygun olmak, uymak
Disgustar: canını sıkmak, sinirlendirmek, sevmemek
Quedar: kalmak, durmak (kıyafet)
Molestar: rahatsız etmek
Impresionar: etkilemek
Costar: mal olmak
Sorprender: şaşırtmak, hayrete düşürmek
Interesar: ilgilenmek, ilgisini çekmek, ilgilendirmek
Hacer falta: ihtiyaç duymak
Atraer: çekmek, cezbetmek
• ÖRNEKLER
• Muéstreme dónde le duele.
Ağrının nerede olduğunu bana göster.
• Te duelen los ojos.
Gözlerin ağrıyor.
• A nosotros nos encantan los libros.
Kitaplar bizi büyülüyor.
• La película le parece muy mala.
Film çok kötü görünüyor.
• A ellos les encantan las vacaciones.
Tatiller onları büyülüyor.
• Nos gustan las flores.
Çiçeklerden hoşlanıyoruz. / Çiçekleri seviyoruz.
• No me gustan las películas de comedia.
Komedi filmlerini sevmem.
• Me agrada este perfume.
Bu parfümü seviyorum.
• No le gustó esta película de terror.
Bu korku filminden hoşlanmadı.
• Te gusta jugar fútbol.
Futbol oynamaktan hoşlanıyorsun.
• A Salih le
disgustaban ambos.
Salih her ikisini de sevmiyordu.
• A Sinem le costo menos de dos meses para entender el tema.
Sinem’in konuyu anlaması 2 aydan daha az bir zaman aldı.
• A Elif le hace falta una orientación.
Elif’in bir oryantasyona / rehberliğe ihtiyacı var.
• ¿Le sorprendió a alguien?
Birisi şaşırdı mı?
• A mí me impresionó la habilidad de los músicos.
Müzisyenlerin yeteneğinden etkilendim.
• A él no le conviene el objetivo.
Amaç ona uygun değil.
• Realmente no le interesa la política.
Gerçekten, siyasetle ilgilenmiyor.
• No me cae bien, lo odio.
Onu sevmiyorum, ondan nefret ediyorum.
• Me atrae la idea.
Fikirden etkilendim.